Fırat Üniversitesi Senatostran Kamuoyu Duyurusu
Son günlerde doğu ve güneydoğu vilayetlerimizde, eli ve kafası kanlı terör örgütüyle mücadele kapsamında gerçekleşmekte olan, bölge halkını korumaya yönelik operasyonlarla ilgili, kendisini ‘’aydın ve akademisyen’’ olarak tanımlayan bazı kişilerin, güvenlik güçlerimize karşı başlattıkları iftira ve karalama kampanyasını esefle izlemekteyiz.
30 yılı aşkın bir süredir, milletimizin başına musallat olmuş, sahibi belli olmayan ve çocuk, yaşlı, masum ayırt etmeden katleden bu vahşi örgütle, yaşamlarını vatanı ve milleti adına hiçe sayarak kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimizi, “işkence, kötü muamele, kasıtlı ve planlı kıyım’’ yapmakla suçlayan bu kişilerin, insan olan herkeste bulunması gereken doğruyla yanlışı ayırdetme yeteneğini kaybetmiş olduklarını düşünmekteyiz.
Terör örgütünün değil de devletin vatandaşlarına şiddet uyguladığını iddia edecek kadar cehalet içinde olan bu kişiler; yaşamları boyunca kendi vatanlarına karşı düşmanca tutum içinde olmayı bir marifet ve vatan düşmanlarını sevindirmeyi bir mutluluk vesilesi saymaktalar. Söz konusu güruh, devletin kendi vatandaşlarını açlık ve susuzluğa mahkum ettiğini iddia ederken; bölgedeki mevcut halin tek sorumlusu olan bu taşeron örgütten hiç bahsetmeyerek terör örgütü ve onun sahiplerine karşı duydukları sempatiyi de ortaya koymaktadırlar.
Bu ihanet belgesine imza atan şahıslar bilmelidir ki; vatan ve millet söz konusu olduğunda milletin her ferdi, canı dahil olmak üzere, binlerce yıldır nasıl fedakarlıkta bulunmaktan çekinmediyse, bundan sonra da üzerine düşeni tereddüt etmeden yapacaktır.
Son olarak, vatan şairimizin dediği gibi biz de deriz ki:
Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin
Güncellendiği Tarih: 25-09-2020 17:42 |